Üsküdar’da İtalya Esintisi
Lithian Ricci, insan doğasının bir yönü olduğu için eko insan enerji sisteminde bulunan insan bilinci açısından ifade bulabilen arketip imgesindeki yaşamın fiziksel ve ruhsal karışımın bulunduğu kutsal alanın sınırlarını Üsküdar Galeri Nevmekan’a taşımış.
Arketip imgesi olarak Türk kadınlarının portrelerinden ve Osmanlı hanedanlığına adını yazdıran Sultanların özgün portrelerinden oluşan sergisi aynı konumda bulunan Sultanlar müzesine renk katmış.
Küratörlüğünü ünlü Cam ve Heykel sanatcısı ressam Yasemin Aslan Bakiri'nin üstlendiği, Osmanlı hanedanlığına adını yazdıran Sultanların ve Türk kadınlarının yüzlerinden oluşan portrelerinden oluşan İtalyan ressam Lithian Ricci'nin 'Esinti' isimli sergisi içinde büyük boyutta kağıt üzerine mürekkeple çalışılmış çizimli eserleri de yer alıyor.
Günümüzde sanatın üretim biçimini ele aldığımızda; İtalyan ressam Lithian Ricci'nin disiplinler arası bir yaklaşımını görüyoruz,
Osmanlı'nın sultanlarını resmederek hazırladığı Esinti Sergisindeki eserler 3 boyutlu olarak hazırlanmış. Ortadan bakışla Sultan Portresi, sağdan-soldan bakışlarla başka resimler görüyorsunuz.
Mürekkeple çizgilerle çalışılmış özgün eserlerinde Ruh'un zihninde ortaya çıkan her varlık gibi yer çekimi olmayan boşlukda insan ve Koşan, sürünen, yüzen, uçan hayvanların kompozisyonları yer alıyor.
Bu kısımda algıladığımız; Hayvan gücü, yüksek benliğin ölümsüz doğasının aksine, ölümlü doğanın belirli yönleriyle iletişim kurmanın bir aracı olarak hizmet ediyor.
Kişilik doğasında var olan potansiyel, yetenek, veya karakteristik kaliteyi temsil eder. Hayvan gücü ile tanışmanın amacı, kendi içinde geliştirilmesi gereken özelliklerini anlamaktır.
Hayvan gücünün varlığı, özelliklerinin kullanıldığı anlamına gelmez; sadece mevcut ifadeleri ve gelişimleri temsil eder.
Lithian Ricci'nin 'Esinti' sergisi 5 Ocak 2020'ye kadar Nev Galeri Nevmekan’da sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.
Üsküdar Belediyesine ait Kültür merkezi olan Nevmekan Sahil, sergi alanı dışında gerek zengin kitaplara sahip kütüphanesi, gerekse Sultan Müzesi ve mimari yapısı örnek teşkil edecek inanılmaz güzellikde.
Hem Üsküdar hem de Türkiye’deki müzecilik kültürü adına farklı bir eser
seçkisine sahip olan Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan onaylı müzede Osmanlı sarayındaki hanım sultanlar yer alıyor.
Müze ilgilileri Osmanlı İmparatorluğun farklı coğrafyalarından saraya gelen, üst düzey eğitim gören, saray adabını, imparatorluk geleneklerini öğrenen, daha sonra da öğreten hanım sultanların hayırseverlikleri ve fedakarlıklarıyla vakfettiği birçok cami, hamam, çarşı, bedesten, gibi eserlerin önemli bir bölümünün Üsküdar’da bulunduğu söylüyorlar.
Osmanlı hanım sultanları Müzesi için koleksiyon hazırlama kararı alan Üsküdar Belediye, Marmara Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünden Doç. Dr. Selman Can’ın başkanlığında oluşturulan akademik araştırma kuruluyla yola çıkıyor.
Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü ile Üsküdar’ın simgesi olan “Kâtip” ve “Kâtibe” bebeklerini üreten Belediye sanatsal yaklaşımla, Osmanlı saraylarında asırlar boyunca değişerek olgunlaşan giyim kültürünü, malzeme tercihini, gündelik hayat ayrıntılarını yani tarihin konularını sanatla birleştirerek bugüne taşımışlar.
16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Osmanlı hareminde kullanılan giysiler
akademik bir titizlikle tespit edilerek her biri döneme özgü otantik
kumaşlar özel olarak dokunmuş, aksesuar, kumaş dikimi ve takılar için 8
kişilik uzman atölye ekibi uzun süre titizlikle çalışmış.
Bebeklerin dayanıklı ve uzun ömürlü olmaları için bugün hâlâ Anadolu’da kullanılan “kitre bebek” yöntemi kullanılmış ve tarihle sanatın
buluştuğu zarif bir Müze oluşmuş.
yilmazparlar@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder