Pamuktan Mağazaya, Türkiye’de Pamuk Üretimini Canlandırma Hareketi
İlk Adımlar, Tarımsal Kalkınma İçin Organik Pamuk Projesi
Hazır giyim sektöründe Türkiye’nin pamuk ihtiyacı, sektörün “beyaz altın” olarak adlandırdığı pamuk üretiminde bölgesel kalkınmaya katkıda bulunacak çözümler arıyor. AYTIM Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Sevda Aydın Vakfı (SAV) Başkanı Sevda Aydın, bu ihtiyaca güçlü bir cevap veriyor. Ege Bölgesi'nde başlattıkları organik pamuk üretimi projesi ile çiftçileri doğrudan tekstil imalatçılarıyla buluşturuyor.
Pamukta Dışa Bağımlılıktan Kurtulmak
Son yıllarda, Türkiye pamuk ithalatında dünya sıralamasında beşinci konumda yer alıyor. Dış ticaret politikaları, sulama zorlukları ve kırsal göç gibi faktörlerle istenilen düzeye ulaşamayan pamuk üretimi, çözüm arayan sanayicileri harekete geçirdi. Sevda Aydın, bu sorunların farkında olarak pamuk ekim alanlarının artırılması için etkili adımlar atılması gerektiğini belirtti. SAV ve AYTIM Grubu’nun ortaklaşa geliştirdiği projeler sayesinde, pamuk üretiminde daha sürdürülebilir, çevresel ve sosyal açıdan duyarlı bir model sunuluyor.
Organik Pamuk Üretiminde Şeffaflık ve İzlenebilirlik
SAV ve AYTIM Şirketler Grubu, organik pamuk üretimini sadece ekolojik ve sosyal bir kazanım olarak değil, aynı zamanda kurumsal şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerine dayalı bir kalkınma modeli olarak ele alıyor. Üretimden nihai ürüne kadar tüm aşamaların izlenebilir şekilde yürütüldüğü bu çalışma, sektörün uluslararası pazar beklentilerine de uyum sağlamasına olanak tanıyor.
Organik Pamuk: Gelecek Nesiller İçin Bir Yatırım
Sevda Aydın, projeyi “sadece bugünün değil, yarının Türkiye’sine yatırım” olarak tanımlıyor. Aydın, organik pamuk yetiştiriciliğinin yalnızca çevresel duyarlılığı değil, aynı zamanda yerli üretimin gücünü de artıracağını belirterek pamuk üreticilerini desteklemeye devam edeceklerini vurguladı. Aydın’ın önderliğindeki bu adımlar, diğer pamuk yetiştirme bölgelerine yaygınlaştırılması ve kamusal destekle güçlendirilmesi bekleniyor.
Sosyal ve Ekonomik Katkı: Hem Üreticiye Hem Ekonomiye Fayda
Pamuk üreticisini desteklemeye yönelik çalışmalar, üreticilerin ekonomik bağımsızlığını kazanmasını sağlarken, aynı zamanda ulusal ekonomi için büyük bir fırsat sunuyor. Aydın, bu projelerin ulusal pamuk üretiminde kalite ve miktar artışına yol açacağını, hazır giyim sektöründe ise ihracat gelirlerini ve istihdamı destekleyeceğini ifade etti. Bu sürdürülebilir modelin ülkemizin pamuk ithalat bağımlılığını azaltarak, döviz gelirlerini artıracağına ve istihdama katkı sağlayacağına olan inançla çalışmalarını sürdürüyorlar.
Birleşmiş Milletler Küresel Barış Konseyi ve BM Küresel Mükemmellik Ödülleri: İstanbul’da görkemli Bir Gece
Yılmaz Parlar / Özel Haber
5 Eylül 2024 Perşembe Gecesi Hilton İstanbul Bakırköy’de gerçekleşen Birleşmiş Milletler Küresel Barış Konseyi (UNGPC) ve BM Küresel Mükemmellik Ödülleri'ne ev sahipliği yaptı. Bu görkemli etkinlik, uluslararası alanda öne çıkan parlak fikirlerin ve çabaların onurlandırıldığı bir kutlama olarak gerçekleşti. Kültürel zenginlik ve seçkin katılımcıların varlığı, ödül törenini unutulmaz kıldı.
UNGPC ve Mükemmellik Ödülleri: Barış ve Kalkınmanın Sembolü
Birleşmiş Milletler Küresel Barış Konseyi tarafından düzenlenen ve Abhigyane Vakfı'nın küresel ortaklarıyla işbirliği içinde yürüttüğü BM Küresel Mükemmellik Ödülleri, barışı koruma ve uluslararası işbirliğini teşvik eden bir platform sağlıyor. Bu ödüller, dünya çapında reform, kalkınma ve barış inşası çalışmalarında öne çıkan isimleri tanımak amacıyla veriliyor. Etkinlik, diplomatik ilişkileri güçlendirmeyi ve uluslararası işbirliğini artırmayı hedefleyen seminerler ve iş değişim programlarıyla destekleniyor.
Öne Çıkan Katılımcılar ve Onur Konukları
Bu yılki etkinliğin baş konukları arasında, Ferhat Süleyman Çınar ve Naveen Chandra Joshi dikkat çekti. Ödül töreninde, Türkiye ve Hindistan arasındaki sosyoekonomik ve kültürel bağların güçlenmesine katkı sağlayan önemli isimler de yer aldı. Özellikle Türk ve Hint sanatçılar, iş insanları ve kültürel elçiler, iki ülke arasında barış ve işbirliğini teşvik etmek amacıyla bir araya geldi.
Sosyoekonomik ve Kültürel Bağlar Güçleniyor
BM Küresel Mükemmellik Ödülleri, uluslararası düzeydeki başarıları tanımanın yanı sıra, sosyoekonomik kalkınma ve kültürel değişim yoluyla barış inşasında etkili bir platform sundu. Özellikle Türkiye ve Hindistan arasındaki kültürel etkileşim, sanat ve ticaret yoluyla derinleşti. Turkan Travels gibi Türk şirketleri, Hindistan ve Pakistan ile turizm alanında gösterdikleri başarılı çalışmalar nedeniyle ödüle layık görüldü.
Küresel Barış İçin Diplomasi ve Kültürel Etkinlikler
Dr. Barkhaa Versha, Birleşmiş Milletler Küresel Barış Konseyi Başkanı olarak, etkinlikte yaptığı konuşmada, sanat ve kültürün barış inşasındaki birleştirici gücüne dikkat çekti. Dr. Versha, Türkiye ve Hindistan arasında güçlü kültürel bağlar kurmanın barış sürecinde ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, Sufi kültürünün, her iki ülkenin ortak mirası olarak, gelecekteki etkinliklerde daha fazla tanıtılacağını ifade etti.
Genç Nesillerin Barışa Katkısı
Dr. Versha’nın liderliğinde, Birleşmiş Milletler Küresel Barış Konseyi genç nesillerin barış süreçlerine daha fazla dahil edilmesini teşvik eden projelere öncülük ediyor. Gençlik liderlik programları, kültürel değişim projeleri ve barış konferansları gibi etkinliklerle gençlerin, barış inşasında aktif rol almaları hedefleniyor. Bu girişimler, geleceğin liderlerini barış elçileri olarak yetiştirmeyi amaçlıyor.
Gelecek Planları ve Uluslararası İşbirliği
Dr. Versha, Türkiye ve Hindistan arasındaki kültürel işbirliğinin gelecek yıllarda daha da artacağını ve özellikle turizm, sanat ve ticaret alanlarında daha fazla etkinliğin planlandığını belirtti. Ayrıca, BM Küresel Barış Konseyi’nin dünya barışını güçlendirme misyonu çerçevesinde Türkiye’de daha fazla proje gerçekleştirmeyi planladığını söyledi.
Ödüller ve Diplomatik İlişkiler
Ödül töreninde Türkiye, Hindistan, İspanya ve Afrika’dan birçok seçkin isim ödül aldı. Ahmet Yaşar Akkaya, Jose Antonio Sanchez Marín, Yılmaz Parlar, Mustafa Akçey, Dr. Muhammed Manzoor Abdul Salam gibi önemli isimler, ödül sahipleri arasındaydı. Bu isimler, ülkeler arasındaki diplomatik ilişkileri geliştirmek ve sosyoekonomik kalkınmayı desteklemek için önemli katkılarda bulunuyor.
Ödül sahipleri listesinde ayrıca, Turkan Travels (Türkiye'de Tüm Hindistan ve Pakistan Turizmi ile İlgilenen En İyi Turizm Şirketi) için ödül alan önemli isimler de vardı.
Toplantıda konuşma gerçekleştiren GM Global Group Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaya ve Prof. Dr. Murat Kasımoğlu projeleri hakkında bilgiler verdiler.
Ahmet Kaya, "Pandemi Bizi Yavaşlattı Ama Global Yardım Projeleriyle Güçleniyoruz"
Hilton İstanbul Bakırköy’de düzenlenen Birleşmiş Milletler Küresel Barış Konseyi etkinliğinde, GM Global Group Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaya, pandeminin yarattığı zorlukları ve şirketinin uluslararası sosyal yardım projelerine olan katkılarını vurguladı.
Ahmet Kaya, konuşmasında markasının hayatındaki önemini ve Türkiye ile gerçekleştirdiği işbirliklerine değindi. Pandemi sürecinde yaşanan yavaşlamaya rağmen, yeni organizasyonlar ve projelerle dünyanın çeşitli yerlerinde düzenledikleri törenlerden elde ettikleri gelirlerle uluslararası sosyal yardım projelerine destek verdiklerini belirtti. Türkiye'de gerçekleştirdikleri işbirliklerine duyduğu minnettarlığı ifade eden Kaya, etkinliğe katılanlara teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı:
"Türkçe öğreniyorum ve bu organizasyona değer kattığınız için sizlere şeref verdiniz, teşekkür ediyorum."
Prof. Dr. Murat Kasımoğlu, "Küresel İşbirlikleri ve Yeni Liderliklerle Geleceğe Umutla Bakıyoruz"
Prof. Dr. Murat Kasımoğlu, etkinlikte yaptığı konuşmada, küresel sistemin karşılaştığı büyük sorunlara değinerek, stratejik işbirliklerinin ve genç liderliklerin önemine dikkat çekti. Özellikle Hindistan’ın bu süreçteki katkılarının ve Türkiye'nin bölgesel ve küresel barışa olan önemli katkılarının altını çizdi.
Kasımoğlu, Türkiye’nin turizm alanındaki projelerinin gelişmekte olan ülkelerden gelen öğrencilerle desteklendiğini belirtti. Küresel sisteme katkı sağlayacak işbirliklerinin önemine vurgu yaparken, dijital dünyada liderliğin güçlendiği bir dönemde genç liderliklere büyük ihtiyaç olduğunu vurguladı.
"Bugün dünya genelinde yoksulluk ve göç gibi küresel sorunlarla mücadelede ortak bir strateji geliştirmek son derece önemli. Türkiye’deki iş insanları, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları olarak bu alandaki işbirliklerini güçlendirmeye hazırız," diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Gala Yemeği ve Ağ Kurma Fırsatları
Ödül töreni, katılımcılar için hem resmi hem de gayrı resmi bağlantılar kurma fırsatları sundu. Gala yemeği ile birlikte, sosyo-ekonomik işbirliği ve kültürel değişim programları üzerine verimli tartışmalar gerçekleşti. Etkinlik, tüm katılımcılar tarafından büyük bir başarı olarak değerlendirildi ve bu tür girişimlerin devam etmesi için güçlü bir talep dile getirildi.
Birleşmiş Milletler Küresel Barış Konseyi ve BM Küresel Mükemmellik Ödülleri, İstanbul’da uluslararası barış ve işbirliği adına önemli bir adım oldu. Gelecekteki etkinliklerin dünya barışına katkıda bulunma potansiyeli, katılımcılar arasında büyük bir heyecan yarattı.
İTO Başkanı Avdagiç'ten Kur ve Enflasyon Uyarısı, “Makas Yüzde 40’ın Üzerinde”
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, kur ve enflasyon arasındaki farkın ekonomiye olumsuz etkilerini vurgulayarak, yabancı yatırım girişlerinin dengeli yönetilmesi gerektiğini belirtti. Enflasyonda beklenen düşüşün önemli bir kırılma noktası olacağını ifade eden Avdagiç, komşu ülkelerle ticaretin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Temmuz Ayı Oda Meclisi toplantısında, kur ve enflasyon arasındaki farkın yüzde 40’ın üzerine çıktığını belirterek, bu durumun dış ticaret dengesini olumsuz etkilediğini söyledi.
Fiyat Endeksleri ve Kur Artışı Arasındaki Fark
Avdagiç, son bir yılda TÜİK ve İTO fiyat endekslerinin ortalamasının yüzde 66 olduğunu, buna karşın dolar-Euro sepet kurdaki artışın yüzde 25,2’de kaldığını vurguladı. "Makas yüzde 40’ın üzerinde" diyen Avdagiç, kur ve enflasyon arasındaki korelasyonun zayıflamaması gerektiğine dikkat çekti.
Enflasyon ve Kur Arasındaki İlişki
Enflasyonla mücadelenin yılın ilk yarısında devam ettiğini belirten Avdagiç, kur ve enflasyon arasındaki farkın açılmasının ihracatın aleyhine, ithalatın lehine işlediğini söyledi. "Kur ve enflasyon arasında açılan makas eninde sonunda kapanıyor" ifadelerini kullanan Avdagiç, bu sürecin kontrol altında tutulmasının ekonominin sürdürülebilirliği açısından önemli olduğunu vurguladı.
Yabancı Yatırımlar ve Devlet Tahvili
Yabancı Yatırım Girişi
Türkiye ekonomisindeki normalleşmenin uluslararası yatırımcılar tarafından dikkatle izlendiğini belirten Avdagiç, geçen yılın haziran ayından bu yana Türkiye’ye ciddi miktarda yabancı yatırım girişi olduğunu söyledi. Özellikle tahvil tarafında, enflasyondaki belirgin yavaşlamayla birlikte büyük miktarlarda giriş beklediklerini ifade etti.
Döviz Kuru Dengesi
Avdagiç, yabancı fon girişlerinin TL’nin aşırı değerlenmesine yol açabileceğine dikkat çekerek, döviz kuruna ilişkin hassas bir dengelenmeye ihtiyaç olduğunu belirtti. Yatırım, teşvik, faiz ve döviz politikasının dengeli bir şekilde götürülmesi gerektiğine inandıklarını söyledi.
Enflasyon ve Ticaret İlişkileri
Enflasyonda Kritik Eşik Enflasyonun dar gelirliden iş dünyasına kadar herkesin yakından takip ettiği en önemli sorun olduğunu belirten Avdagiç, enflasyonun baz etkisiyle yüzde 50 bandının altına inmesinin önemli bir kırılma noktası olacağını söyledi. Bunun psikolojik etkileri olacağı gibi, ileriye yönelik fiyatlama davranışlarının iyileşmesine de katkı sağlayacağını ifade etti.
Komşu Ülkelerle Ticaret Türkiye’nin toplam ihracatında sınır komşusu olan ülkelerin payının hâlâ yüzde 12-13 seviyelerinde olduğunu belirten Avdagiç, komşu ülkelerle daha yakın iş birliği ve daha güçlü ekonomik ilişkilerin tesisi yönündeki çabaların önemine dikkat çekti. "Güçlü ticari bağların aşamayacağı sorun yoktur" diyerek, iyi komşuluk ilişkilerinin ticaretin olmazsa olmazı olduğunu vurguladı.
İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken ziyaret ettiği Türkiye'nin Tek Ayakkabıcılık Okulu: TASEV Ayakkabı ve Saraciye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi hakkında bilgiler verdi.
TASEV Ayakkabı ve Saraciye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Türkiye’nin ayakkabıcılık alanında uzmanlaşmış tek eğitim kurumu olarak, sektöre nitelikli ve donanımlı bireyler kazandırmaya devam etmektedir. Eğitimi destekleyen sektör işbirlikleri ve modern eğitim tesisleri ile öğrencilerini geleceğe hazırlayan okul, Türkiye’nin sanayi ve eğitim hayatına önemli katkılarda bulunmaktadır.
Okulun Kuruluşu ve İnşaat Süreci
Türkiye’de ayakkabıcılık alanında eğitim ve öğretim veren tek okul olan TASEV Ayakkabı ve Saraciye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 2002-2003 öğretim yılında faaliyetlerine başlamıştır. Okul inşaatı, 2002 yılında Küçükçekmece Belediyesi sınırları içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından TASEV’e tahsis edilen 10.000 metrekarelik arsada başlatılmış ve 4 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmıştır.
Kampüs ve Eğitim Tesisleri
Okul, 24 derslikli, laboratuvarları, çok maksatlı salonu, müze binası gibi bölümleri ile bir kompleks olarak inşa edilmiştir. İnşaat sürecinde “1 tuğla 1 milyar” sloganıyla sektörden her ölçekten birçok kuruluşun katılımı sağlanarak, okul ve diğer komplekslerin kuruluşu tamamlanmıştır.
Eğitim ve Öğretim
TASEV Ayakkabı ve Saraciye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, öğrencilerini ayakkabıcılık mesleğinde yetkinlik kazandırarak geleceğe hazırlamaktadır. Okul, çağdaş, sorumluluk sahibi, çevreye ve insana saygılı, ülkesine faydalı bireyler yetiştirmek için gerekli etkinlik ve programları eğitimin bir parçası olarak uygulamaktadır.
Tematik Okul ve Mezunlar
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tematik okul ilan edilen TASEV, 2017 itibariyle 1.182 mezun vermiştir. Sektörün düzenli maddi desteği ve öğrenci bursları ile eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu sayede, öğrencilerine hem teorik hem de pratik bilgileri sunarak, onları ayakkabıcılık ve saraciye sektörüne donanımlı bireyler olarak kazandırmaktadır.
Sektörel Katkı ve Destek
Okul, sektörle olan güçlü bağları sayesinde öğrencilerine staj ve iş imkânları sunmaktadır. Sektörün düzenli maddi desteği ve öğrenci bursları ile, öğrencilere kaliteli bir eğitim imkânı sağlanmaktadır. Bu destekler, öğrencilerin eğitim süreçlerinde maddi kaygılar taşımadan daha verimli ve odaklı çalışmalarına olanak tanımaktadır.